27 Kasım 2014 Perşembe

“Adlî Tıbbın Anası” Olay Yerlerinin Minyatür Örneklerini Yapıyor




Ortaya çıkanlar tüyler ürpertici derecede etkileyici


            Frances Glessner Lee, 19. yüzyılın sonlarında varlıklı bir çevrede büyüdü. Yalnız ve korunaklı bir çocukluk geçirdi. 20 yaşında evlendi ve bir doktor olma hayalinin peşinden gitme şansı olmadı. Babasının dediği gibi: “Bir hanım okula gitmezdi.” Fakat tıbba ve adlî alandaki çalışmalara karşı içten içe ilgi duyuyordu, 1914’te skandal yaratan bir boşanmadan ve ailesinden kalan yüklü bir mirastan sonra tutkularının peşinden gitmeye başladı.

            Lee mirasının bir kısmını adlî tıp alanında bir kürsü açılması için Harvard Üniversitesi’ne verdi. Daha sonra, öğrencilere kanıt toplamanın sanatını ve bilimini öğretmek için – insanları olay yerine götüremediğinden – olay yerlerinin minyatür modellemelerini yapmaya başladı.

            Rachel Nuwer’ın Slate’te çıkan dikkatleri üzerine çeken, ölümle ilgili yazısında tarif ettiği gibi, Lee içinde suçların gerçek kurbanlarını temsil eden küçük figürler kullandığı bu mekânların minyatür modellerinden 20 adet yaptı. Bunlar adlî tıp çalışmaları için kullanıldı ve hâlâ da kullanılmakta. Yalnızca birkaç kadının bu alana dahil olduğu bir zamanda, katkılarından dolayı ona “adlî tıp araştırmalarının anası” lakabı verildi.

            The Nutshell Studies of Unexplained Death (Açıklanamayan Ölümlerin İçyüzlerine Dair Araştırmalar) projesinin sanatçısı ve yazarı olan Corinne May Botz , “Lee, bu küçük dünyaları, “The Nutshell Studies of Unexplained Death” olarak isimlendirdi. Bu fikri getirdi, böylece bu erkek egemen alanda ilerlemek için bir kadın geleneği olan minyatür yapımını amacı için uygun hale getirdi,” diye anlatıyor Slate’e.


                                                                                            Oturma odası
                     
                                                                                              


               
                 Nuwer yazısında şunları aktarıyor:

            Lee’nin yaptığı 20 model, gerçek olay yerlerine dayandırılarak oluşturuldu ve meslekte ilerlemeyi düşünen dedektiflerin gözlem ve muhakeme gücünü sınamak için en karmaşık olayları seçti. Ayrıca çözüme ulaşma aşamasında adlî tabiplerin ve diğer bilim uzmanlarının da konuya dahil olmalarının gerekliliğine ispat, pekçok dava sadece olay yerinin gözlemlenmesiyle açıklığa kavuşturulamamıştır. Bazıları çok büyük ihtimalle cinayetin kurbanıyken, bazıları da doğal sebeplerden ya da intihar ederek ölmüş olabilir. Bunu bulmak da dedektiflere kalıyor. 

            The Nutshells, şu anda Kıdemli Adlî Tıp Uzmanı’nın Maryland Ofisi’nin dördüncü katında, kapısında “Patoloji Sergisi” yazan yerde bulunuyor. Sergi halka açık olmasa da, dedektiflerden, sanatçılardan minyatür meraklılarına kadar farklılık gösteren birçok ziyaretçiyi kabul ediyorlar.


                                                                                                         Mutfak

           



                                                                                         Yanmış oda
                                                                                                







            Corinne May Botz kendi sitesinde sergi fotoğraflarını yayınlıyor ve görüşlerini bildiriyor: 



            The Nutshell Studies of Unexplained Death, 1940larda ve 50lerde yenilikçi bir kriminolog Frances Glessner Lee (1878-1962) tarafından yapılan 18 minyatür olay yeri modeli koleksiyonunun incelemesidir. Gerçek cinayetlere, intiharlara ve kaza sonucu ölümlere dayalı oluşturulan modeller, görsel kanıtları değerlendirerek dedektifleri eğitmek için yaratıldı. Yedi  yıl süren proje The Nutshell Studies of Unexplained Death adlı bir sergi ve kitapla son noktaya ulaştı.



            Bu  modeller şaşırtıcı derecede netlik ve detayı gözler önüne seriyor: gölgeler uzayıp kısalıyor, duvarların içinde fareler yaşıyor, stereoskop çalışıyor, fısıltılar duyuluyor, kalemler işliyor.  Fotoğraflarım modellerin özen isteyen ayrıntılarını ve kadın kurbanların ön planda oluşunu  vurguluyor. Kadrajlama, ölçek, ışıklandırma, renk ve alan derinliğiyle olayın geçtiği sahneye aşinalık ve duygu katmaya çalışıyorum. Gözleyenlerin minyatürlerde yaşıyorlarmış gibi hissetmelerini – oran algılarını bir kenara bırakıp  modelin içinde gerçekte olanı deneyimlemelerini istiyorum.



            Lee’yi meslekdaşım ve bir kadın sanatçı olarak kabul ettim. Onun hikâyesini ortaya çıkarmak ve bilinir hale getirmek benim için önemliydi. Yazılarım, Lee’nin ev içi mekan deneyiminin yaratılarına nasıl yön verdiğini inceliyor. Lee zengin tabakaya mensup bir kadın olarak onun için biçilen rolü izledi, fakat ev hayatı hiç ona göre değildi. Yaşadığı evler, bir sığınak yeri, kişisel ifadesinin,  gurur kaynağının mekanlarıydı ama aynı zamanda da bir iktidarsızlaştırma ve üzüntü kaynağıydı. Bir kadın olarak içine girmeye zorlandığı rollerden mutsuz halde, kadınlaın evdeki konumlarıyla ilgili kabullenilmiş görevleri yürütüyordu. İlginç bir şekilde, kadın minyatür geleneğini kendi amacına uyarlayarak erkek egemen bir alanda ilerledi.



            Bu modeller, evlerin güvenli bir sığınak olduğu düşüncesini zayıflatıyor ve daha karmaşık bir çevre olduğunu ortaya koyuyor. Tüm modeller, alt orta sınıf iç mekanlarını tasvir ediyor. Maktullerin büyük çoğunluğu evde saldırıya kurban gitmiş kadınlardır.


           
           
             
           

                                                                        Üç odalı ev - beşik
                                                                                             



  
Haber Kaynakları ve Fotoğraflar: 

Main, Douglas. <http://www.popsci.com/article/science/mother-forensic-science-built-dollhouse-crime-scenes>

May Botz, Corinne. <http://www.corinnebotz.com/Corinne_May_Botz/Corinne_May_Botz.html >